10 Ekim 2023 Salı

Sahte..

 Her şeyi kafasında hallettiğini sanan insanların, diğerlerinin arasında afallamasının en büyük nedeni, kafasındaki teklikler ile gerçekteki çokluklar arasındaki dengeyi kuramamasından, hatta bu durumdan bihaber olmasındandır.

 Evi güzeldir, yaşadığı şehir, sevdiği insan ya da zaman geçirdiği dostu… Ama kafasındaki güzellik tektir. Tek kadehten fazlasının sarhoş ettiği acemi içici gibi, kavramların yansımasındaki somut örneklerle karşılaşanlar da gittikçe sefilleşen hayatlarını başları dönerek yaşarlar…

Bu durumun bir benzeri de, sosyal hayatın maymuna çevirdiği insanların, diğerlerinin arasında yer edinmek için girdiği şablonlarla örneklenebilir. 

Başarı, özgüven, kendini ispat, kariyer, zafer, üstünlük gibi zihinsel mastürbasyon oluşumlarının arasında bir türlü tutturamayan, olduramayan, başarısızlıklarının soğuk metalden halkalarıyla zincirlemeler zinciri yaratan “kaybeden” lerin düştüğü durum… Aşağılanır, küçümsenir, önemsenmez ve saf dışı kalırlar. 

Bütün insanlar birbirlerini yemeye, yok etmeye ya da becermeye çalışırken, tarihin ilk gününden bu yana hayatın dar yollarında yürüdüklerini ve bu dar alanda herkesin bir önündekinin adımlarının açtığı ayak izine basarak ilerlediğini ve neticede milyonlarca insanın yürüyüşünden arda kalanın sadece bir insan kadarlık ayak izi olduğunu kimse göremedi. 

Çünkü insanlar, evrenin değişmez kanununun, yani durmayan değişimin tek yönteminin, kendi görünüşünde olduğunu sandı. 

Çünkü insanlar kendilerine, yarattıkları sosyal akış içerisinde bütün anlamları görünen yanlarıyla yansıtmaktan başka bir çare bırakmadı.

 Baştan yanlış dizilen tetris blokları gibi, bütün sistemleri üst üste hatalı koyan insanoğlu, son inen çubuğu yan çeviremeyince bir hayli düşünmek durumda kaldı.

İlk eli ben uzatıyorum sen de el at insan oğlu, dik gelen çubukları, bir de yan denemek daha elem olacak bizim için.

AYSUN KARASU

9 Ekim 2023 Pazartesi

Yaş Alıyoruz, Yıl Atlamadan..

 Yaşımı gizlemeye hiç çalışmadım, büyük veya küçük görünmek için çabalamadım ...

Soran olduğunda ne görüyorsanız o yaştayım dedim.Ben biliyorum gerçeği başkalarının bilmesi değiştirmez ki gerçeğimi..

"Her yaşın ayrı bir güzelliği var", lafıyla da kendimi kandırmadım ... Nereden bakıldığına bağlı aslında her şey. Mesela ben çok gülerdim...

Cok konuşur, saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim...Bir şeyler oldu sonra, gerçi bir şeyler hep oluyordu. Ama ben geç fark ettim işte, bazı şeyleri aşamadım, bazı şarkıları susturamadım...

Gençlik bir yoldu, simdi yol devam ediyor yürüdükçe yoruyor. Yordukça insanın eline yüzüne yansıyor, yaşanmışlıklar...

Ruhumda olduğu kadar tenimde de izler bırakıyor ...Minik çizgiler zamanla iyice belirginleşiyor ..Saçlar ağarıyor...

Çok konuşmak yerini daha bir sessizliğe bırakıyor , Ve daha birçok şey yaşla yaşanılanlarla beraberinde getiriyor....

Ve ben yaşlanmak istiyorum ,

Çocukken hep derlerdi; "Allah sağlıklı hayırlı yaş büyüklüğü versin inşallah" diye, ne demek derdim anlam veremezdim ...

Büyüdükçe ne demek istediğini gayet iyi anladım ...

Şimdi her gece duamın sonunu

Allah'ım hayırlı sağlıklı yaş büyüklüğü ver diyerek bitiriyorum ...Çünkü her insan her an ölecek yaştadır biliyorum...

Yaşıyoruz şimdi diye sonsuza dek yaşayacağız anlamına gelmiyor...

Lütfen Allah'ım ben yaşlanayım sağlıklı huzurlu bir şekilde,

Ve aklımı sen koru ,

Sapıtmadan

Saçmalamadan yolumu bitireyim

Kendime yakışır şekilde...!